Aydın’ın Çine ilçesindeki domates tarlasında çalışan işçiler üretmenin mutluluğunu yaşıyor. İşçilerinin ve kendilerinin motivasyonu yükseltmek amacıyla müzik eşliğinde üretim yaptıklarını ifade eden İsmail Turupçu “Hem üretiyoruz hem de eğleniyoruz” dedi.
Yağışlı havanın etkisinin ardından hava sıcaklıklarının artması ile, Ege Bölgesi’nde üretilen domateslere hastalık vurduğunu belirten üretici Halil Turupçu, “Şu anda Çine’de domates kalite olarak çok iyi. Güzel bir üretim var. Bölge genelinde domates üreticisi üzgün ama bizim mahsullerimiz çok iyi” dedi.
“ÇİFTÇİLİK ÇOK ZEVKLİ AMA ZOR”
Aydın’ın Çine ilçesinde 10 yıldır çiftçilik yapan Halil Turupçu, mesleğini eşi Yasemin Turupçu ve oğlu İsmail Turupçu ile devam ettiriyor. Çine’de kaliteli domates yetiştirmenin sırrının kendilerinde olduğunu söyleyen Turupçu, “Çiftçilik çok zevkli bir meslek ama zor. Bu sene yağmur çok yağdığı için üretici zor durumda ama fiyatlar çok iyi. Burada ürettiğimiz ürünleri Marmaris, Bodrum gibi ilçelere gönderiyoruz. Ürünlerimiz kaliteli ve rekolte çok güzel. Bu sene işimiz zor ama zevkle yapıyoruz” dedi.
“GENÇLER BU İŞİ DEVAM ETTİRMELİ”
Zevkle ve aşkla yaptığı çiftçilik mesleğini gençlere de tavsiye eden Turupçu, “Şu anki çiftçilere bakıldığında neredeyse 50-60 yaşındalar. Gençlerin çiftçiliği önemseyerek bu işle ilgilenmesini rica ediyorum. Şu an işçi bulmakta zorlanmıyoruz ama gençler de bu işi devam ettirmeli” dedi.
“BİZLER ÜRETMEZSEK İNSANLAR NE YİYECEK?”
Üretmenin çok önemli ve eğlenceli bir iş olduğunun altını çizen Turupçu, “Domates, mısır, süt, et olsun. Bunları üretmek çok önemli. Üretmek en güzel iş. Bizler üretmezsek insanlar ne yiyecek?” dedi.
Domatesin tarladan sofraya gidene kadar devam eden üretim aşamasından bahseden Turupçu, “Mahsulün ekimine Nisan ayında başladık. 90 günlük bir yetiştirme aşaması var. Hasadına ise şimdi devam ediyoruz. Hasat Ağustos ayının ortalarına kadar sürer. Ürettiğimiz bu domatesleri Bodrum’da kurulan pazarda kendimiz satıyoruz veya Marmaris, Bodrum gibi yerlere gönderiyoruz. Yevmiye fiyatlarımız ise 350 TL. Yapılan işçiliğin karşılığını aldığımız için de çok memnunuz” dedi.
“BÜTÜN SIKINTILARIMI ÜRETMEKLE AŞTIM”
Uzun zamandır çiftçilik yaptığını ve bu işi yaparken psikolojik olarak rahatladığını söyleyen Yasemin Turupçu, “Üretmek, yetiştirmek insanı çok mutlu ediyor herkese tavsiye ederim. Bir şeyler yetiştirmek insanın stresini alıyor, ben birçok stresimi üreterek attım. Maddi sıkıntılarım vardı, genç yaşta kardeşimi kaybettim. Hepsini domates üreterek aştım. Zafere giden yol gül bahçesinden değil dikenli yollardan geçer” dedi.
“İŞÇİ MEMNUN, ÜRETEN MEMNUN”
Domates çeşitlerinden de bahseden Turupçu, “Pembe, kuzeyköy, yuvarlak ve armut cinsi olmak üzere dört çeşit domates üretiyoruz. Biz bu yıl üretimden memnunuz. Öncesinde yağışlardan dolayı hastalık olmuştu ve acaba kazanamaz mıyız diye karamsarlığa düşmüştük. Şu an fiyatlar iyi olduğu için kazanıyoruz. Kazandığım için de işçinin parasını vermekte zorlanmıyorum. İşçi memnun, üreten memnun. Bu işler de güzel bir iş ama kimse sıcakta durmak ve kirli ellerle görünmek istemediği için bu işi tercih etmek istemiyor galiba. Tatil sıkıntısı olmayan bir iş olduğu için biraz daha bu işlere ilgi gösterelim" dedi.
"HEP BERABER OYNAYARAK ÇALIŞIYORUZ"
10 yıldır bu işin içinde olan ve babasının mesleği olan çiftçiliği sürdürecek olan 23 yaşındaki İsmail Turupçu, tarlanın ve işçinin neşe kaynağı. Hasat esnasında işçilere moral ve motivasyon vermek adına müzik açıp onlarla dans eden Turupçu, “Kendi işimi yaptığım için istediğim, zaman istediğim kadar çalışıyorum. Kendim üretiyorum ve bundan mutluluk duyuyorum. Üretmek güzel bir şey. Burada arkadaşlarımla beraber çalışıyorum. Eğleniyoruz. Hep beraber oynayarak çalışıyoruz. Arabadan müzik açıyorum ve iş arkadaşlarımla beraber dans ediyoruz. Yeni nesiller için bu iş dışarıdan zor gözükebiliyor. Arkadaşlarımın bazıları bile bu iş yapılmaz diyor ama işin içine girince alışıyorsun. Yazın 1-2 ay çalışıyoruz, kışın 4 ay çalışıyoruz. Alışınca kolay bir meslek. Yapılması gereken bir meslek çünkü gün geçtikçe çiftçilerimiz azalıyor. Gençler de bu işe pek yanaşmıyor. Bence yapılabilir, bir şans vermeliler” diyerek sözlerini sonlandırdı. (ÖZGE KAHRAMAN)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.