• 17 Ekim 2012, Çarşamba

Çocuklarda Kıskançılık

Kıskançlık ”Bir kimse bir üstünlük gösterdiğinde veya sevilen birisinin, başkalarıyla ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutum veya acı duyma”dır. Kıskançlık bütün insanların yaşadığı,evrensel bir duygudur. Birçok sebep sonucunda kıskançlık duygusu kendisini gösterebilir.Örneğin beklediği ilgiyi, sevgiyi, şefkati göremediği zaman kişide kıskançlık duygusu görülebilir.Yaşamın her döneminde, her insan kıskançlık duygusu yaşayabilmektedir.Öğrenci arkadaşlarını kıskanabilir, evli eşler birbirlerini kıskanabilirler, kardeşler birbirlerini kıskanabilirler.Aşırıya kaçmadığı sürece yaşanan bu kıskançlık doğal bir duygudur.
Çocuğumuzun yaşadığı önemli duygulardan biri de kıskançlık duygusudur.Yaşamın her döneminde yaşanabileceği gibi çocukluk döneminde de kıskançlık duygusu yaşanabilir. Çocuklarda kıskançlığın çeşitli sebepleri olabilir.Çeşitli sebeplerden olabildiği gibi çeşitli kişilere de yönelik olabilir.Arkadaşa, anneye, babaya veya kardeşe yönelik kıskançlık gibi. Kendilerine gösterilen ilginin,sevginin azaldığını düşündükleri anda kıskançlık yaşayabilirler. Yaşadıkları kıskançlığı çeşitli şekillerde ifade edebilir, çeşitli tepkiler gösterebilirler. Doğal bir duygu olan kıskançlık, temelde güvensizlikten kaynaklanmaktadır.O ana kadar kendisine yöneltilen ilgi, bir başkasına yöneltildiğinde, çocuk kendini bırakılmış, terk edilmiş ve güvensiz hisseder.İlginin yöneltildiği yeni kişiye karşı çok sinirlenir.
Kıskançlık bazen geçici olsa da, yeni bir kardeşin doğması ile ortaya çıktı ise de oldukça sürekli ve belirgin bir hal alabilir.Bu durumlarda bazı çocuklar kıskançlıklarını kardeşlerine saldırgan davranışlarda bulunarak gösterebilirler. Bunun amacı da ilgi görmektir. Çocuk dayak yemeye bile razıdır çünkü dayak yemek bile onun için unutulmaktan, ilgi görememekten iyidir. Bazı çocuklar ise içlerine kapanır, çevresine karşı ilgisizleşir ya da kardeşi ile rekabet etmeye kalkışabilir. Böyle durumlarda yaşından küçük davranışlarda bulunmaya başlar, altına yapmaya veya bebeksi konuşmalara yönelebilirler.Zaman zaman “Ben artık kardeş istemiyorum, onu artık geri verelim..”gibi söylemlerde bulunabilirler.
Çocuklar bir kardeşlerinin olmasını isterler, ancak kardeş doğumu ile de yoğun bir kıskançlık yaşamaya ve anne-babaları zorlamaya başlarlar.Önceleri sürekli kardeş isteyen bir çocuğun bu isteği gerçekleştikten sonra neden kardeşini kıskandığı, ona kötü davrandığını anlamak zordur.Oysa bu çocukların süreklilik göstermeyen, değişken olan isteklerini yansıtan, dolayısıyla onların doğasıyla ilgili ipucu veren bir özellikleridir.Bu nedenle çocuk için diğer önemli kararlarda olduğu gibi kardeş isteğinin gerekliliğine de anne ve babanın karar vermesi gerekmektedir.
Bazı çocuklar yaşadıkları kıskançlığı açık bir şekilde sergilemektedirler; davranışlarıyla, hareketleriyle, sözleriyle bu durumu göstermektedirler. Kardeşini kıskanan çocuğun gösterdikleri davranışlar, hareketler şöyle sıralanabilir:
- Çocuk bebeksi davranışlara geri dönebilir. Altına yapma,bebek gibi konuşma,parmak emme gibi davranışlar gösterebilir.
- Kâbus gördüklerini, sık sık tuvalete gitmesi geretiğini bahane ederek ilgiyi tekrar kendilerine çekmek isteyebilirler.
- Çocuk o güne kadar ailenin ilgi odağı olduğu için yeni gelen kardeşle birlikte kendini ikinci plana itilmiş hissedebilir.Böyle bir durumda çocukta içine kapanma, sessizleşme gibi tepkiler görülebilir.
- Hem gün içinde hem de geceleri aşırı sinirli olabilirler. Sakinleşmede zorlanırlar. Öfkelerini ve hırslarını çevrelerindeki insanlara vurarak, tekme atarak gidermeye çalışırlar.
- Uyku düzenlerinde bozulmalar görülebilir. Korktuklarını bahane ederek anne ve babasıyla yatmak isteyebilir.
- Eğer okula gidiyorsa evden ayrılmamak için okula gitmek istemeyebilir.
- Fiziksel bir rahatsızlıkları olmadığı halde karın ağrısı, mide bulantısı gibi psikosomatik belirtiler gösterebilirler. Bazı çocuklarda ateşlenme bile görülebilmektedir.
- Anne babalarına “Artık beni hiç sevmiyorsunuz, kardeşimi benden daha çok seviyorsunuz” şeklinde isyan edebilirler.
- Anne babalarına sürekli kendisini sevip sevmediklerini sorarak onların sevgisini sınamaya çalışabilir. Onların kendisine olan sevgilerinden bir türlü emin olamaz.
- Kardeşleri evde yokmuş gibi davranabilirler. Onunla hiç ilgilenmeyip o evde yokmuş gibi hayatlarını devam ettirmeye çalışabilirler.
- Anne ve babanın bebekle ilgilenmesini engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışırlar.Önceleri tek başına yapabildikleri şeyleri yapmaktan kaçınırlar.Örneğin tek başına üstünü giyip yemeğini yiyebilirken daha sonra yardım istemeye başlarlar. Annesinin yemek yedirmesini,üstünü giydirmesini isteyebilir.
- Sürekli olarak kardeşine olan kızgınlığını öfkesini belirtir.”O artık evimizden gitsin, bu ne biçim bebek hiçbir şeyi kendi  yapamıyor” gibi.
- Bazı çocuklar kardeşlerinin oyuncağını kırma,yanlışlıkla düşürme,ısırma gibi  davranışları gösterebilirler.
- Bazı durumlarda çocuk kıskançlık belirtilerini kendi içinde saklar.Belirtilerin tam tersini göstererek kardeşine aşırı ilgi ve sevgi gösterisinde bulunabilir. Bunun nedeni annesinin sevgisinin tamamını kaybetme korkusudur.
- Kardeş kıskançlığını çok yoğun yaşayan çocuklar kardeşlerini ortadan kaldırmak için çeşitli planlar yapabilir ve uygulamaya çalışabilirler.
- Yaşları büyüdükçe kardeşini kıskanan çocukta her fırsatta kavga çıkarma davranışı, oyuncaklarını kardeşiyle paylaşmama ve yalan söyleme gibi durumlar görülebilir.
- Yaş farkı az olan çocuklarda, yaş farkı fazla olan çocuklara göre kardeş kıskançlığı daha fazla görülebilir.
Yukarıda sıralanan belirtiler kardeş kıskançlığının şiddetine ve kişiye göre değişebilir.
Kardeşini kıskanan çocuğa karşı nasıl bir tavır izlemeliyiz?
- Kıskançlığın doğal bir durum olduğunu kabul etmeliyiz.
- Yeni bir bebek doğmadan önce çocuğa; aileye yeni bir bebek katılacağını söyleyip onu bu duruma alıştırmalıyız.Bebek için yapılan hazırlıklarda, çocuğun katkısı olursa gelen bebeği daha kolay benimseyebilecektir.
- Çocuğumuza daha fazla zaman ayırmalıyız.Onu ne kadar çok sevdiğimizi ona söylemeliyiz ve davranışlarımızla hissettirmeliyiz.
Ayrıca kimi çocuklar sevdikleri nesne veya kişileri kıskanır ve bunun sonucunda onları başkaları ile paylaşmamak için uyumsuz davranışlar sergilerler.Bu da doğaldır ve hiçbir çocuk en sevdiği oyuncağını başkaları ile paylaşmaktan veya en sevdiği arkadaşının başkası ile oynamasından hoşlanmaz.
Kıskanan, paylaşmayı bilemeyen çocuğa karşı nasıl bir tavır izlemeliyiz?
- Çocuğumuzun kıskançlığının normal bir duygu olduğunu kabul etmeliyiz.
- Çocuğumuzla konuşarak, paylaşmanın önemli olduğunu, arkadaşlıklarını sürdürebilmesi için böyle bir fedakârlık yapması gerektiğini anlatmalıyız.Bizler de paylaşımcı tavırlarımız ve davranışlarımızla çocuğumuza örnek olmaya çalışmalıyız.
- Oyun sırasında herhangi bir eşyayı paylaşmamak için uyumsuz davranışlar gösteriyorsa,ona farklı çözümler bulmasında yardımcı olmalıyız.Örneğin beraber kullanmak,sıra ile oynamak gibi.Burada çocuğun paylaşmamak gibi bir yol olmadığını anlaması önemlidir.
- Aile içinde her çocuğa aynı şekilde davranmalı,rekabet ve kıskançlık duygularının oluşmasına neden olabilecek davranışlarda bulunmamalıyız.
- Çocuklar arasında cinsiyet ayrımı da yapmadan bütün çocuklarımıza eşit davranmalıyız.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.