Ben, İstanbul/Kozyatağı’nda oturuyorum. Gece saat 2’de tencere, tava sesleri ile uyandım. Bütün mahalle balkonlara, sokaklara “parklara” çıkmış faşizmi protesto ediyordu. Çeşitli mahallelerden insanlar Bağdat Caddesi’nde buluşup, köprüye kadar yürüdüler. Avrasya koşusu ve beceriksiz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yoldaki karları temizleyemediği günler hariç Boğaziçi Köprüsü tarihinin en büyük yürüyüşü ile karşı karşıyaydı.
Yalnızca, Anadolu yakasından insanlar gelmiyordu Taksim’e, İstanbul’un heryerinden faşizme karşı direniş için akın vardı.
Akın var, akın güneşe akın,
Güneşi zaptedeceğiz,
Güneşin zaptı yakın.
Saldırılar kasıtlı olarak devam ettiği sürece, halkın isyanı devam edecektir. Bu sefer bir grubun başlattığı veya yönettiği bir şey değildir. İnsanlar tek başlarına Taksim Meydanı’ na gitmektedirler.
Yalnız Taksim Meydanı değil, Türkiye’nin birçok kentinde ve hatta yurtdışında da devam etmektedir.
İnsanların hayatına bu kadar çok müdahale edilmesinin neticesidir bu. İnatlaşmanın neticesidir bu. Bu bir isyandır.
RTE, açıklamalarıyla sivil savaş tehditleriyle milyonlarca “çapulcu”yu korkutmaya çalışmaktadır.
Tabii herşey devam ederken, Mısır’da, Suriye’de, Fas’ta, Tunus’ta olduğu gibi CNN ve BBC olup bitenleri, yayınlarken, CNN TURK: Penguen belgeseli, STV: İnci kefali’ni, Star, Kanal D: Magazin, Bloomberg HT: Eskişehir’in sanayisi, TV8: Fındık, TGRT: Yılmaz Morgül’ü, Haber Turk: Nasıl Beslenmeliyiz?’i SKY: Halka Sesleniş, NTV: Akil insanları, Beyaz TV: Pasta, böreği, TRT: Fettullah’ın Türkçe olimpiyatı’nı yayınlıyordu.
RTE, güçlenmeye başladığında, “sakinsek, uysal koyun mu, zannediniz?” demişti. Belli ki, kendisi bizi uysal koyun zannetmiş.
Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler, motorları maviliklere süreceğiz.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.