Büyükşehir Kanunu ile beraber Aydın’ın diğer illerin idari sınırları konusunda da değişiklikler olacak. İdari sınırdan kastım, Aydın’dan başka bir İl sınırlarına veya başka bir İl’den bizim il sınırlarımıza bir yerleşim yeri geçmeyecek.
Fakat, mevcut düzenin en küçük birimi olan köylerin tüzel kişilikleri ortadan kalkıp söz hakları elinden alınacak. Görevi köyünü korumak, köyünde asayişi sağlamak olan muhtarın yetkileri ve görevleri daraltılacak. Aslında memleketin yapıtaşı köyler artık olmayacak. Atatürk döneminde çıkarılan yasalardan dili en sade ve anlaşılır olanının Köy Kanunu olduğunu biliyor musunuz? Bu Atatürk’ün köylere verdiği önemin göstergesidir. Tabii, şunu atlamamak gerekir ki, bugünkü hükümetin feyz aldığı Menderes hükümetinin Köy Kanunu’nda yaptığı değişiklikler tamamen anlaşılmaz bir dille yazılmıştı.
Aynı sonuç küçük ilçeler ve beldeler için de geçerli. Tüzel kişiliklerini kaybeden bu belediyeler de söz haklarını büyük ölçüde kaybedecek ve netice itibariyle karşılarına dikilen Büyükşehir Belediyesi’nin gücü karşısında direnemez duruma gelecekler.
Bir de bu konuda dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise Türkiye’nin sınırları. Yapay olarak 7 bölgeye ayrılmış olan Türkiye’nin başbakanı “valilerin seçimle işbaşına gelmesini tartışmaya açalım” diyorsa, işbaşına seçimle gelen valinin; doktorları, öğretmenleri, hatta yargıç ve savcıları nasıl etkileyebileceğini siz düşünün. Bun durumun sadece Ege bölgesi değil Güney Doğu Anadolu Bölgesi için de geçerli olduğunu göz önünde bulundurursak durumun vehameti ortaya çıkacaktır.
Yine bugünkü hükümetin feyz aldığı Özal’ın Türkiye Cumhuriyeti yerine Anadolu Cumhuriyeti kurma hayali gerçekleşiyor. Haberiniz olsun!
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.