Sabahları iyi iken, akşama doğru sol göz kapağım kapanıyor! Çatal görmeye, ikili görmeye başlıyorum. Ne zaman televizyon izlesem ya da kitap okusam başıma bu hal geliyor. Bir ağrı ya da sızı yok. Hem sadece bir tarafta, hem de arada düzeliyor! Nasıl bir şey bu? Bu durum bir hastalık mıdır?
Evet hastasınız. Bu yakınmalar bize göz kapağı ve göz kaslarına giden sinirsel uyarının taşınmasında yetersizlik olduğunu anlatıyor. Bu hastalığın adı oküler (göze ait) myastenia gravis hastalığıdır.
Oküler myastenia gravis nasıl bir hastalıktır? Göze ait formu varsa başka formları da vardır, onlar nelerdir? Oküler myastenia gravis başka şekle döner mi? Ne zaman korkmalıyım?
Göz kaslarına giden bilgi sinirden kasa geçerken sinir - kas bileşkesi denen özel bir yapı ile aktarılır. Balon gibi genişlemiş sinirin ucu ile kas üzerindeki eldiven gibi girintili çıkıntılı bir yapıdan oluşur. Eldiven üzerinde çok sayıda kapı kilidi benzeri yapılar vardır. Balondan salınan anahtar benzeri maddeler bu kilitleri açar ve kasın kasılmasını sağlar. İhtiyaçtan fazla anahtar ortama bırakılır ki kilitler açılsın ve kas kasılsın. Myastenia gravis hastalığında mikroplara karşı vücudu koruyan "antikor" dediğimiz savunma ürünleri mikroplar yok iken, kilitleri mikrop gibi algılar ve onları yıkar. Kilitler olmayınca anahtar bağlanamaz. Kasın kasılması da olamaz. Kısa süreli kasılmada bir sorun olmaz iken kasılma uzadığında güçsüzleşme olur ve şikayetler ortaya çıkar.
Hastalık sadece göz kaslarını tutup orada kalabilir. Göz kapakları düşer çift görme olur. Her iki gözde aynı işi yapmasına rağmen çoğunlukla tek taraflı şikayet olur. Güçsüzlük gözde kalmaz, yüz kaslarına, yutak kaslarına ve oradan da vücudun diğer kaslarına yayılacak olursa jeneralize (yaygın) myastenia gravis adını alır. Kol ve bacaklarda da güçsüzlük görülür. Yüz kasları zayıf olduğunda uykuda göz kapakları kapanmaz, konuşma bozulur, çiğneme zorlaşır. Burundan konuşma başlar, yutmada zorluk ortaya çıkar, gıdalar burundan geri gelir. Yutarken öksürük olur ve sonrasında ses çatallaşır. Yutma zorluğu var ise ardından nefes alma zorluğu da gelişebilir. Bu durumda vakit geçirmeden bir nöroloji doktoruna gitmek uygun davranış olacaktır. Zira nefes alma zorluğu başladığında solunum cihazına bağlanmak ve acil tıbbi tedavi almak gereklidir. Geç kalınması ölümcüldür.
Ne yapmam gerekir? Nasıl tanınır, hangi araştırmaları yapmak gerekir? Ameliyat oluyormuş o nedir?
Nöroloji hekimine hastalığınızın nasıl başladığını anlattığınızda bu hastalık akla gelir ve muayene bulguları ile de tanı desteklenir. Hekim elektromyografik inceleme yöntemleri (EMG) ile sizi inceler. Sinirin ardışık uyarılması ile kasta yorgunluk aranırken, özel bir yöntem olan tek lif EMG ile de sinir - kas geçiş bölgesi incelenir, geçişte bir aksama var mı diye bakılır. Ayrıca kan testleri ile kas üzerinde kilitleri yıkan antikorlar var mı? diye de bakılır. Bu hastalıktaki antikorlar ile boynun hemen altında, göğüs kafesi içinde bulunan timus bezi arasında bir ilişki vardır. Timus bezi bu antikorları üretir. Bazen bezde kanser de ortaya çıkabilir. Radyolojik incelemeler ile bez araştırılır. Uygun zamanda ve uygun kişilerde ameliyat ile çıkarılır. Çıkarılması bir eksikliğe neden olmaz.
Nasıl tedavi edilir? Nelere dikkat etmeliyim? Tamamen iyi olur muyum? Gittiğim doktora myasteni olduğumu söylemeli miyim?
Tedavide kilit ile anahtarın birleşmesini kolaylaştıran ilaçlar (pridostigmin vb.) kullanılır. Bu ilaçlar sinirden salınan anahtar dediğimiz maddeleri yıkan "enzimleri" engeller ki anahtar - kilit birleşmesi sağlanabilsin. Anahtarların yıkılması normal bir insanda gereklidir, zira fazlası da vücut için zararlıdır. Kilitleri yıkan antikorların oluşmasını engellemek için vücudun savunma sistemi baskılanır. Bu ilaçlar arasında kortikosteroid, immün süpressif ajanlar (azathiopurin- mikofenolat mofetil vb.) bulunur. Hastanın şikayetleri ciddi olduğunda, solunum etkilendiğinde klinik tablo myastenik kriz adı ile anılır ki bu durumda antikorları ya etkisiz hale getirmek (intravenöz immün globulin - IVIG) ya da antikorları vücuttan uzaklaştırmak (plazma değişimi) gerekir. Tedavi ile hastalığın ilerlemesi engellenir. Sıkı hasta - hekim ilişkisi her zaman olduğu gibi çok önemlidir. Hem hasta ve hem de hastayı herhangi bir zamanda gören hekim myastenia gravis hastalığını bilmeli, sinir - kas geçişini bozan ilaçları tanımalıdır. Hasta hekime hastalığını ifade etmeli, hekim de verdiği ilacın etkisini bu hastalık için bilmelidir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.