1789’da başlayıp taşları 1799 yıllarında oturan devrimle Fransa’da Monarşik yönetim devrilmiş, cumhuriyetin temelleri atılmıştı.
Fransız Devrimi’nin dünyaya armağanı olan Güçler Dengesi’ni hepiniz bilirsiniz: Yasama (TBMM), Yürütme (Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu) ve Yargı (Bağımsız Mahkemeler ve Yüksek Yargı Organları). Birinin eksikliği cumhuriyeti ve yaşamı kötü şekilde etkiler. Aradan 200 yıldan fazla zaman geçti ve taşlar yerlerine yavaş yavaş oturdu.
Türkiye gibi Gelişmekte Olan Ülkeler sınıfındaki Ülkelerde Millet Meclisleri, Asker, Yargı Organları, Sivil Toplum örgütleri, Polis ve Basın, Güçler Dengesini oluşturmaktadır. Toplumun olmazsa olmazı olan bu güçlerden birinin saf dışı bırakılması dengeyi bozar ve huzursuzluk, kargaşa yaratır.
Türkiye gerçekten de bir kargaşa ortamı yaşamaktadır çünkü güçler dengesi yıllardır bozulmaya çalışılıyor hatta bozuldu. Bozulma planlı yapıldı: Bunu Güçlerin itibarını ayaklar altına alarak gerçekleştirdiler.
Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde oynanan oyunlar ile Askerin itibarı bu günkü duruma geldi.
Yargı, Askerleri ve diğer öne çıkan kişileri yargılama aşamasında itibarını zedeledi ve kelimenin tam anlamıyla ikiye bölündü.
Polis, Sivil Toplum Örgütlerinin eylemlerine müdahale sırasındaki davranışlarıyla halkın gözünde itibarını tamamen kaybetti.
Basın…
Güçler Dengesinin son ayağı Basın da itibarsızlaştırılma çabasıyla güvensizleştirildi; yetmedi üzerine gidilmeye devam ediliyor.
Dünyada, tutuklu gazeteci sayısı en fazla olan ülke durumundayız.
Son alınan kararla Basın Mensuplarının Emniyet binalarına girişleri de yasaklandı.
Basının elinden Özgür Haber Yapma Hakkını alırsanız, Halkın Özgür Haber Alma Hakkını yok etmiş olursunuz. Şu an yapılan o.
İnsanın aklına 1930’lardaki Almanya ve İtalya, 1970’lerdeki İspanya ve Arjantin, 1980’lerdeki Irak geliyor. İnsanın aklına Demir Perde Ülkeleri geliyor.
Üzülüyor insan…
İnsanın aklına; ‘Evita’ Draması ve bağlı olarak, 1980’lerde hepimizin içi burkularak dinlediği, Abba’nın seslendirdiği o ünlü ağıt geliyor: “Don’t Cry For Me Argentina”
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.