"Karpuzlu'da var, Çine'de yok" başlıklı haber dikkatinizi çekti mi?

Bizim Sezgin yapmış. Girişinde de şöyle bir cümle kurmuş; "20 bin nüfusa sahip Çine’nin giriş ve çıkışlarında MOBESE sistemi bulunmuyor, ama 2 bin nüfuslu Karpuzlu'nun her tarafına kameralar yerleştirildi."

Çine'de olsun da; sözü geçer bir zengin kaza yaptığında şoför değiştirilirse, kameralar ortaya mı çıkarsın?

Çine'de olsun da; 18 yaşından küçük ehliyetsiz araba kullanan yağız oğlanlar, kamera görüntüleriyle tespit mi edilsin?

Çine'de olsun da; belediyenin çöp kamyonlarının, Aydın yerine yükünü Kırkışık Köyü'ne bıraktığı mı belgelensin?

Çine'de olsun da; hangi makam sahibi kamu görevlisinin işe saat kaçta gelip gittiği, kontrol mü edilsin?

Çine'de olsun da kamunun araçları ile kimlerin evlerine su taşındığını, başkaları da mı görsün?

Çine'de olsun da; kamunun arabalarının kimlerin eşi ve çocuklarına ulaşım hizmeti verdiği mi anlaşılsın?

Çine'de olsun da; faili meçhul hırsızlık olayları mı aydınlansın?

Çine'de olsun da; vatandaşı baştan savmak varken, birileri görüntüleri incelemek zorunda mı kalsın?

Çine'de olsun da; ilçe huzura ersin ve sonra insanlar Aydın'a ya da başka yerlere taşınmaktan vazgeçip de, siyasette aktif mi olsun, alternatif mi oluştursun?

Yapma Sezgin kardeş, bu ilçenin her yerine kamera koyarsan gizli ve kirli birşey kalmaz. İş çıkarma insanların başına şimdi.

İyisi mi sen Karpuzlululara; "Kameranın görüntü kaydettiği gibi, istiap haddini aşan kamyonların tonajını otomatik kaydeden kantarınız niye yok?" sorusunu yönelt.

Korkma; en nazik, en demokratik şekilde cevabını alırsın. Kinle, nefretle, intikamla karşılamazlar seni.

Çünkü oraya gelenler genelde yatarak küçültmenin değil, çalışarak büyütmenin derdinde oluyor.

Ha önlerine çok "TAKOZ" konuyor, bu başka...

O takozlar da işi bitince atıldıkları kenarda öyle bekliyor.

Çünkü yakmaya bile değmiyor.