Çine’de siyasetin tıkandığını düşünenler var. Bence tıkanan siyaset değil, siyasetçilerdir. Başarı için her şeyi mubah gören siyasi anlayıştır. Siyasi başarıyı, ticari başarıya dönüştürmenin en doğru yöntem olduğunu düşünenlerdir; Çine’de siyasetin hizmetin dışında işlemesine neden olanlar…
“Siyasetçinin seçim zamanında verdiği sözün geçerliliği olmaz, o zaman oy almak için öyle gerekmiştir” diyen bir anlayışın egemen olduğu günümüzde, siyasetten ve siyasetçiden medet ummak; kendini aldatmak olur. Çineli'nin, beklentisini düşük tutmasını öneririm.
Hani, eğitim sisteminde uygulanan bir yöntem başarısız olur, ‘bir nesli kaybettik’ deriz ya; o durumdayız. Çine’de Osman Aydın ile birlikte yerleşen siyasi anlayışla yetişen bir nesli kaybettik. Siyaseti halk için iyi yapıyormuş gibi gösterip tamamen kendi çıkarlarına hizmet ettiren bu anlayışı örnek alanlardan ilçemiz maalesef bir fayda görmeyecektir.
Belediyenin su fabrikası varken kendine fabrika kuran, belediye ile ortak yapılmak üzere gelen RES Projesini şahsına döndüren, TEİAŞ’ın yapacağı yatırımda, ‘bir göz benim de olsun’ düşüncesi ile belediyenin 300 bin TL’sini heba eden, belediyenin gücüyle örgütlediği çiftçileri daha sonra kendi şahsi vakfına muhtaç eden ve çok daha fazlasını yapan bu modelden ancak benzeri sonuçlar verecek aktörler çıkar…
Hangi partinin başında kimin olduğu, kimin hangi partiden seçildiğinin hiçbir önemi yok. “Ahtapot Demokrasisi” olarak tanımladığımız, bütün kolların tek gövdeye hizmet ettiği bu anlayış sadece siyaseti, sivil topluk kuruluşlarını değil, aklınıza gelebilecek her türlü idari mekanizmayı direk etkilemektedir. Siyasetle ne alakası var, diyenler olabilir. Çok alakası var. İlçede siyasi otorite kitlesel değil bireysel çıkarlara hizmet ettiği için iki arada bir derede kalmış bürokratlar tayin, terfi vs. kaygılarla düzene ayak uydurmaktadır.
Fakat bu düzen sadece baş aktörlerin geleceğini dizayn edebilmektedir. Halkın geleceği konusunda düzenlemeci değildir. Düzmece işlerle günü kurtarmaktadır. Çine’mizi, atananların kurtarmasını beklemek büyük hatadır. Seçilenlerin kurtarmasını düşünmek de aynı derecede yanlıştır. Çine’yi kurtaracak olanlar seçenler olacaktır.
Seçen de halk değildir. Partilerin ilçe yönetimlerinde kimlerin egemen olacağını belirleyen Aydın’daki, Ankara’daki büyüklerdir. Onların kararında da Çine’deki egemen güçlerin etkisi büyük olacaktır. Yani kurtuluş yoktur. Bu gidişle siyaset kurumu Çine’de çürümeye, güzel ilçemiz de küçülmeye devam edecektir.
İnşallah Çine’de siyaseti, bir devri ve o devirde yetişen nesli yok sayarak yeni aktörlerle inşa edecek soylular çıkar. Yoksa soylu da olsak soysuz da olsak, ağlamaya sızlanmaya devam ederiz.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.