• 2 Mayıs 2011, Pazartesi

Çine için çıldıran siyasetçi yok mu?

12 Haziran 2011’de yapılacak olan seçimlere şunun şurasında 39 gün kaldı. Seçilmek isteyenler meydanlara çıktı. Müzikli, üzerinde adayın adını, fotoğrafını, parti amblemi ve sloganlarını taşıyan arabalar sokaklarımızdan eksik değil. Adaylar köy köy dolaşmaya devam ediyor. Kimi partisinin gücüyle seçmen üzerinde sempati kurmaya çalışıyor, kimi de kişisel imkân ve meziyetleriyle. Siyasetçiler dün nasılsa bugün de aynı hatta daha fazla bir tempoyla seçim çalışmalarını yürütüyor.

Onların seçim çalışması ve seçilme arzusunda bir değişme yok ama halkın seçme konusunda isteksizliğinin arttığını görüyoruz. Eskiden seçimlere 3 ay kala başlayan, ‘falan partinin durumu nasıl?’ ve ‘filan aday seçilir mi?’ gibi sorular siyasete aşırı merak duyan birkaç istisna dışında halk tarafından pek sorulmuyor. Bu sorular sadece siyasetçilerce halkla içli dışlı olanlara yöneltiliyor. Nabız yoklamak için sohbet esnasında kemik soru atanlara da gülünüp geçiliyor. Artık köşe başlarında çaldırılan davullar ve davulcular de etkisini kaybetti.

Görünen o ki, halk siyasetten ve siyasetçiden soğudu. Eskiden kış günü Mutaflar Köyü’nden kapısı olmayan jeepine arkadaşlarını dolduran, Çaltı Köyü’nden seçim konvoyuna katılıp, Koçarlı, Karpuzlu, Akçaova civarlarında onlarca köy dolaşıp bayrak sallayarak Çine’ye geldikten sonra, ‘Arabana benzin al’ teklifini ‘ben sevdiğim için buradayım, benzinimi de kendim seve seve alırım’ diyerek geri çeviren Kahveci Ali gibiler nerede? Siyasete ve siyasetçiye karşı heyecan ve sevgisini yitirenler sadece onlar mı? Hayır; değil. Bütün toplum siyasete ve siyasetçiye aynı bakıyor. O yüzden yakıtı konanlar yetmediği için konvoylar, kiralık arabalarla doldurulmaya çalışılıyor. Adayların ve destekçilerinin fabrika ve işyerlerinde çalışanlarla siyasi geziler kalabalıklaştırılıyor.

Kimi sanayileşmeyle, kimi tarımla, kimi turizmle, kimi jeotermal ile zenginleşileceğini savunuyor. Ama hiçbir tane siyasetçi çıkıp da, ‘Halkımıza siyaseti ve siyasetçiyi yeniden sevdireceğim. Siyasetin ve siyasetçinin kaybolan itibarını ben temizleyeceğim’ demiyor, diyemiyor. Hiçbir aday işi dönenler ve dönecekler dışında peşine adam takamıyor. Gönüllü bayrakçıları da yok. Eski bayraktarlar ise kahvelere kurulmuş, ‘Bu da siyaset, bunlar da siyasetçi mi ya? Biz şöyle bayrak sallar, böyle seçim çalışmaları yapardık’ diyor ve işini çevirmek için fırıldaklık yapanlara bakarak da kendileriyle gurur duyuyor.

Seçmende her zaman potansiyel var ama onları harekete geçirecek, inandıracak ve peşinden sürükleyecek partiler ve adaylar bulma konusu ümitsiz vaka gibi bir şey. Görünen o ki, genel başkanların oluşturacağı sinerjiyle siyaset yapmaya ve vekil seçmeye devam edeceğiz. Bütün yük omuzlarında olan genel başkanlar çıldırmasın da kim çıldırsın? Onların çılgınlıkları da ancak büyük şehirlere ve kalabalık seçmen kitlelerine hitap ediyor.

Çine için çılgın projesi olan siyasetçiler aranıyor.

Örnek mi?

Çine Hükümet Konağı, Çine Belediyesi, Emniyet Müdürlüğü ve Eski Vergi Dairesi’nin bulunduğu Belediye İş Hanı ve Tarım Kredi Kooperatifi binalarının kaldırılıp yerine hepsini içine alan modern bir hükümet sarayı inşa edilerek, köhneleşen kamu binalarının yenilenmesi, şehre devasa bir meydan ve otopark kazandırılması gibi…

Dahası da var ama söylemiyorum, çünkü gazetecilerin çıldırması bunların hayata geçmesi için yeterli değil.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.