Bu belki son yazım olabilir.
Şayet;
Mayalıların dediği olursa :)

Bu konu hakkında çok şey söylendi.
Çineli Avukat Serap Abla, şiir bile yazdı.
Arif Ali Uyguç’un köşesine taşıdığı, Necati Ülker’in görüşü; mükemmeldi.

İnsanlar Şirince’ye akın ediyor.
Jandarma giriş çıkışları kontrol altına aldı.
Biz ise Çine’de yaşıyoruz.
Yani kurtuluş şansımız (!) yok…

Niyetim kesinlikle, Yüce Allah’ın işine karışmak değil.
Ben kıyametin bugün kopacağını değil de;
Bugüne kadar neden kopmadığına takılıyorum.

İlçemizde;
Son 15-20 yıldır düzgün giden bir şey, neredeyse yok.
İnsanlar birbirinin peşine düşmüş durumda.
Kendi hesabını tutamayan; karşı komşusunun cirosuna son derece hâkim.

Kazancı iyi olan hiç kimse, bu ilçede oturmak istemiyor.
Siyaset, topluma hizmet etme aracı olmaktan çıkmış.
Siyasetçiler, sadece ve sadece kendini düşünüyor.

Bürokratlar da siyasetçilerin bu yapısından etkileniyor.
Kimileri çok çalışarak (kendine) bunu kazanca dönüştürüyor.
Kimileri de tembelleşerek, kötü siyasetçilerin ekmeğine yağ sürüyor.

Duygularından arınarak görev yapması gerekenler tam tersi davranıyor.
Elindeki yetkiyi kızdığı kişiye karşı rahatça kullanabiliyor.
Emin olun sadece bu ilçe değil, içindekiler de küçülüyor.

Eleştirilmeye kimsenin tahammülü yok, hoş görü kurumu hiç çalışmıyor.
Birilerinden korktuğum için filan değil, terbiyem müsaade etmediği için yazmadığım daha nice olumsuzluklar var…

Başka yerlerde durumlar nasıldır bilmiyorum, ama Çine’miz maalesef…
O yüzden kıyametin kopacağını düşünmek yerine;
Bunca olumsuzluğa rağmen, bugüne ne kadar niye kopmadığına şükretmeliyiz.

Uyan Çineli!
Ayağa kalkmak, şahlanmak ve kurtulmak için kıyameti bekleme.