Son günlerde ilçemiz siyasetinde çok yaygın bir söylem var: Siyaseti komple gençleştireceğiz.

Siyasette çalışkan, zeki ve yetenekli gençlerin önünün açılmasına kimse bir şey diyemez ama bunun filancanın damadı, falancanın oğlu, fişmancanın yeğeni şeklinde yapılması bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de topluma bir şey kazandırmayacaktır.

Bugüne kadar yapılan adamın adamı siyasetinin onları hükmedenleri zengin yaparken Çine’mizi fakirleştirdiğini ve göç vermeye zorladığını yaşayarak gördük. Bundan böyle benzer hataların yapılmasına tahammülümüz varsa aynen devam edelim.

Lakin, “Çine büyüsün, gelişsin, güzelleşsin” istiyorsak siyaset anlayışını sil baştan değiştirmeliyiz. Bunu siyasetçilerin tamamını gençleştirerek yapamayız. Siyasette gençlerin heyecan ve enerjisine ne kadar ihtiyaç varsa, orta yaştakilerin ve yaşlıların da bilgi ve tecrübelerine o denli ihtiyaç var. Bunu harmanlayıp müspet bir biçimde ilçemiz menfaatine kullanabildiğimizde kazanırız.

“Siyaseti komple gençleştireceğiz” söylemini yıllardır siyaset üzerinden kişisel ve şirketsel çıkar yürütenlerin bir projesi olduğunu düşünüyorum. Kamuda kendilerini denetleme pozisyonunda olanların kızlarına, oğullarına ve damatlarına iş, bayilik verme gibi yöntemlerle egale etmeyi başaranlar; siyaset kurumunun rantlarına engel olmaması için bu tip yöntemlere başvuruyorlar.

“Siyaseti neden komple gençleştiriyorsunuz, kirletecek orta yaşlı ya da yaşlı kalmadı da yeni potansiyel oluşturmaya mı çalışıyorsunuz?” diye sorasım geliyor ama sormuyorum, sormayacağım. Sonra ithal gazeteci patlaması yaşanıyor.

Allah muhafaza, “gazetecileri komple yaşlandıralım hatta yok edelim” derlerse biz neyleriz gibi kaygılara düşmenin anlamı yok ve soruyorum; Kirletecek yaşlı kalmadı mı?

Dileğim odur ki, entrikaların değil hizmetin egemen olduğu, yaşlı ya da genç mensuplarının kirlenmediği ve kirletilmediği bir siyasi anlayışa tez zamanda kavuşuruz. Bunun için de fırsatları iyi değerlendirmeliyiz. Çine’miz ve geleceğimiz için…

TEŞEKKÜR

16-17 Mart Cuma-Cumartesi Aydın Anemon otelde iki gün süren Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Konrad Adenauer Stiftung ile düzenlediği “62. Yerel Medya Eğitim Seminerini” düzenleyenlere ve seminerde bizleri bilgilendiren, yol gösteren, hatalarımızı hatırlatan, mesleğimizin olmazsa olmazları orta yaşlı ve yaşlı üstatlarımıza teşekkür ederim.