• 27 Haziran 2012, Çarşamba

İpin ucu…

- Yeni mezun hoca ilk defa vaaz verecektir.
Camiye gider ve vaaza başlar.
Konuşmasının bir yerinde "gaile" (derler ki anlamında) diye bir kelime kullanır.
Bu sırada cemaatten biri kalkıp yanlış olduğunu söyler.
Bunun üzerine hoca ilk söylediğini değiştirir ve "gaele" der. Aynı adam tekrar yanlış olduğunu söyler.
Hoca bu kez "gaeile" der. Aynı şahıs tekrar yanlış olduğunu söyler.

Bu bir kaç kez böyle sürüp gider. Sonunda: Hoca itiraz eden adamı çağırır ve adama:
"Bak kardeşim, tamam anladık yanlış. Ama cemaatin içinde ayıp oluyor" diyerek
cebinden bir makara ip çıkarıp, bir ucunu ayağına bağlar, öteki ucunu da adama vererek:
"Bir yanlış söylersem sen ipin ucunu çekersin, bende anlarım ve düzeltirim."

Hocayla adam anlaşırlar.
Adam yerine oturur.
Hoca vaaza yeniden başlar, bir süre sonra adam ipi çeker.
Öyle ki her kelimede ip çekilir.

- Hoca yine dayanamayıp adamı çağırır ve makarasını alıp cebine koyarak dışarı çıkar.
Bunun üzerine cemaat hocaya, "Hocam nereye, daha vaaz bitmedi, hem daha namaz da kılmadık" derler.
Hoca ise sitemkâr bir şekilde:
"Cemaat kusura bakmayın ipin ucu puştun elinde" der ve camiden ayrılır.

***


Deyim halini alan, “İpin ucu puştun elinde” kelimesinin asıl hikâyesinin bu olduğu söylenir.
Bizim bazı siyasetçilerimizi bu hikâyedeki yeni mezun hocaya benzetiyorum.
Aslında iyi niyetliler, güzel şeyler yapmak istiyorlar ama olmuyor.

Çünkü ipin ucu yanlış yerde.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.