• 22 Ağustos 2011, Pazartesi

Şerefli delileri seviyorum

Bu toplumda zeki ve akıllı insan sıkıntısı yok. Gözünüzü çevirdiğiniz, elinizi uzattığınız her yerde bir deha ile karşılaşıyorsunuz. Sorun, zekâ ve aklın toplum yararına yönetimi noktasında yaşanıyor.

Çok zeki ve akıllı bildiklerimiz ve bu meziyetleriyle gurur duyanlar maalesef zihinlerini daha çok şeytani işlerle yoruyor. Ürettikleri de şeytanın eseri olmaktan öteye geçmiyor, geçemiyor.

Yani bir insanı tanımlarken akıllı, zeki ve şereflidir diyebileceğiniz kişi sayısı sizi tatmin etmiyor. Belki ilk etapta akıllı, zeki ve şerefli sandıklarınız bir süre sonra bu özelliklerinden birini kaybediyor.

Akıllı ve zeki tanımını kaybetmeleri durumunda sizdeki etkisi pek yoğun olmuyor ama şerefli vasfını kaybettiklerinde yıkılıyorsunuz. Çünkü onun aklından ve zekâsından çok şerefine ihtiyaç duyulduğunu anlıyorsunuz.

Bir adam ne kadar akıllı ve zeki olursa olsun aynı zamanda şerefli değilse onu kabullenemiyorsunuz.

İnsanların akıllı ve zeki olduklarını anlamanız için konuşmanız ve yaptıklarını takip etmeniz yeterli oluyor. Ama şerefsiz olduklarını anlamanız için bazen bir hayli zaman geçmesi gerekiyor.

Yıllar sonra yaşanan bir hadise ve bu olay sonrası geçen diyaloglar size o insanın şerefli ya da şerefsiz olduğunu gösteriyor.

Bir de gazeteciyseniz iki kişi arasında yaşanan bir olumsuz hadiseyi aktardığınızda çok akıllı, zeki ve aynı zamanda şeref abidesi kesilenin, karşı taraf için söylediklerine ve daha sonra sizden beklentilerine inanamıyorsunuz.

“O kaç paralık adam, akılsız, güçsüz, salak, manyak ve deli” gibi kelimeler kulaklarınızda günlerce çınlıyor.

Sonra bu iki kişiyi tarttığınızda suçlayanın çok akıllı ve zeki olduğuna ama şerefli olmadığına karar veriyorsunuz.

Suçlanın da akıllı, zeki ve aynı zamanda şerefli olduğunu görüyorsunuz. Şerefli olanının iddia edildiği gibi akıllı ve zeki olmadığını inansanız bile şerefli deliyi, şerefsiz akıllıya tercih ediyorsunuz.

Ben öyle yapıyorum.

Şerefli delileri çok seviyorum.

Şerefsiz akıllılara da, “Şeytanınız bol olsun” diyorum.

Şeytani düşüncelerin kurbanı olmuş, yıllardan beri yazılmayı bekleyen kitapları da sabırsızlıkla bekliyorum.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.