Köylünün seçimi

2014 Mart’ında yapılacak seçimler çok farklı olacak.

Köylünün oyları, şehirlininkilerden fazla olduğu için bu seçimde kararı büyük ölçüde köylüler verecek.

Köylere gösterilen ilgi ve alakanın da temelinde yatan tek gerçek bu...

Daha düne kadar ‘Şapkalı’, ‘Derelikli’ diye alay edilen, bazı çakal esnafların paralarını almak uğruna ‘anneciğim’, ‘babacığım’ diye kandırdıkları köylüler artık söz sahibi oluyor.

Köyü bilmeyen, köyde yaşamayan köylünün dilinden anlamaz.

Anlıyormuş gibi görünenlerin durumu, mal satmaya çalışan esnafın yaptığından farklı olmaz.

Çine’de köşe başlarında siyasete şekil verenler, bu seçimde tahminlerinde büyük oranda yanılacaklar. Söğütlü kahvede oluşan gündemi İbrahimkavağı Köyü’ne, Taşoluk’a, Develiler’e, Topçam’a yaymak öyle fısıltı gazetesinin gücüyle oluşmayacak.

Köye gidip, ‘ben de sizdenim’ diyebilen değil bunu hissettirenler, toplum mühendisliği yaparak geçinenleri bir kenara bırakıp köylüyle bir bütün olabilenler kazanacak.

Öyle olursa köylü de kazanacak.

Kararlarını tabi olduklarının yaklaşımlarıyla değil, inanarak yürekten verenlerin yolu açık olacak.

En azından öyle umut ediyorum.

Böyle alternatifler oluşturulursa ‘neden olmasın’ diyorum.

Siyasi manada söylüyorum. Köye giden, köylünün gönlüne giren kazanır.

İncirliova yakınlarında bir lokantanın önünde duran tabelada şunlar yazıyor:

Gelirsen sen de tok, ben de tok.

Gelmezsen sen de aç, ben de aç.