• 23 Ocak 2013, Çarşamba

Zenginlerin Çine’si, garibanın çilesi…

Burası Çine…
Burada toplumsal olanaklar, genelde açgözlü zenginlere hizmet eder.

Nasıl mı?
Topçam Grup Köyleri için kavşak verilmez, ama maden şirketi için verilir.
Zenginin benzinliğinin önü açık kalsın diye, onlarca köyün geçişi olan kavşak kapatılır.

Zeytinyağı fabrikaları kirletince; katmerli ceza kesilir.
Madencilerinki beyaz ya; idare edilir.

Suya karışanda olduğu gibi, havaya karışana da pek karışan olmaz.
Madende çalışan 4-5 yıl sonra hasta, akabinde 10 yıl içinde merhum olur…

Bu tarafta gerek yok, öbür tarafta onların hakkı nasıl olsa korunur.
Hem bu güne kadar kaç tanesi unutuldu, bu da unutulur.

Bu bir lobi faaliyetidir.
İlçeye hâkimdir bu zenginler.

Kimileri cepten bağlıdır, kimileri gırtlaktan…
Kimileri de korkar, sahip olduklarının şerrinden.

Sivil toplumu da, siyaseti de…
Kamusal olan her şeyi kontrol etmek isterler.

Her yerde elleri vardır.
Birçok prestijli odada masaları, sandalyeleri vs.
Bazı mevkii sahiplerinin altında da arabaları vardır…

Kim bilir kimlerin evinde klimaları, LED tv’leri vb. vardır.

İstedikleri yapılmazsa, hepsini çeker alırlar.
Bir yere bağışlanan raflar, söküldü bir zamanlar…

Bize de hükmetmek isterler zaman zaman.
Bunu ya para vererek, ya da kazanç yollarımızı tıkayarak yapmak isterler.

Yemeyiz, zenginin Çine’sine değil, garibanının çilesine ortak olmayı yeğleriz.
O yüzden de, “Çine’de herkes falancanın adamıdır” sözünü üzerimize alınmayız.

Birileri kendi medyasını kuruyormuş, bizi bitirecekmiş.
Birileri de kamusal yetkisini, babasının verdiği yetkiymiş gibi kullanarak, bu girişime tam destek veriyormuş.

Yapsınlar…
Bizim yıllardır semirdiğimiz örtülü ödeneğimiz ve bunun hesabını vereceğimiz kesimimiz yok.

Çineli garibanın hakkını gasp ederek, semirerek bir yerlere gelmeyi alışkanlık haline getirenlerin, daha fazlasını istemesine şaşırmayız.

Bunların bir yerlere koydukları ve bir yerlerde kullandıkları adamlarına bir öğretisi var.
“Gazeteci ile aranızı bir şekilde açın ve bunu deşifre edin ki, açığınızı bulup yazarsa, mazeretiniz olur. Biz de sizi bir yerlerde ona göre savunuruz.”

Hepsini biliyoruz.
Kara bağışları da…

Bu kara bağışlar vb. komisyonlarla temsil ettiği dev misyonları satanları da…

Masumun, mazlumun yanındayız.
Zenginin Çine’sine değil, garibanların çilesine ortağız.

Yunus’un şu sözleridir şiarımız:
Olsun be aldırma Yaradan yardır…
Sanma ki zalimin ettiği kârdır…
Mazlumun ahı indirir şâhı…
Her şeyin bir vakti vardır… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.