Olaylara yaklaşım biçimim belki O’nun öğretileridir.
O’nu kaybettiğimizde yedi yaşındaydım.
Hiçbir kötü söz işitmedin ağzından, iyilik meleğiydi.
Çocukluğumda yaramazlıkta bizim köyde üstüme yoktu.
Bir gün karınca yolunu adımlıyor, masum hayvanları öldürüyordum.
Bana o kadar çok kızdı ki anlatamam, “Yapma yavrum, Obal olur!” diye bağırdı.
Henüz 5-6 yaşlarında iken duydum ‘obal olur’ lafını.
‘Vebali var’ anlamına geldiğini yıllar sonra öğrendim.
O zamandan beri, “Günah” anlamına gelen “Vebal” konusunu çok dikkat ederim.
Babaannemin bu öğretisine mesleğimde de hep özen gösterdim.
O olmasaydı belki ben de RES konusunda paranın cazibesine kapılabilirdim.
Bunun masum karıncaları çiğneyerek öldürmek, olduğunu küçükken öğrenmiştim.
RES’i kurmak isteyenlerin yaklaşımını çocukluğumdaki yaramaz halime benzetiyorum.
Yaşam alanlarının mücadelesini veren köylüleri de masum karıncaların yerine koyuyorum.
Birileri o masumları çiğneyip, yok ederek zevk almaya çalışıyor gibime geliyor.
Belgelerde bir dünya sahtekârlıklar olduğunu köylüler ortaya koyuyor.
Yürütmeyi durdurma talebi ile açılan dava yakında sonuçlanacak.
Bunlara rağmen Aydın Valisi Kerem Al, takdir yetkisini şirketten yana kullanıyor.
Vali Bey’in bunu yapmasını kimler nasıl sağlıyor bilmiyorum.
Süreci takip eden bir gazeteci olarak mahkemenin beklenmesi gerektiği görüşündeyim.
Aksi takdirde yaşanacak ihtimalleri düşünmek beni çok korkutuyor.
Babaannemin öğretisi gereği tüm samimiyetimle Vali Bey’i uyarmak istiyorum.
Şirketi dağa salmadan önce belgeleri, izinleri ve bürokratlarınızı gözden geçirin.
Köylünün yakarışına kulak verin, hiç değilse mahkeme kararını bekleyin.
Eğer siz “Köylü anlaşmazsa şirket sonra zırnık koklatmaz” veya
“Şirket yatırımını yapamazsa devlet tazminat öder” şeklinde yaklaşırsanız;
Sermaye masum köylüyü yaramaz çocuğun karıncalara yaptığı gibi çiğner.
Sonra Obal olur.
En büyük vebali de size olur.
Babaannemin sözünü siz de dinleyin, ne olur…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.