Duble siyaset

“Double” İngilizce bir kelime.
Biz ona kısaca, “Duble” diyoruz.
Türkçe anlamı da, “Çift” demektir.

AK Parti iktidarından önce en çok içki siparişlerinde kullanılırdı.
Başbakan, bu pozitif mana içeren kelimeyi salt içkiye ait olmaktan çıkardı.
Yollara döktü, “duble yol” kavramını hafızalarımıza kazıdı.

Duble yol çalışmaları Türkiye’nin dört bir yanına yayıldı.
Bu sayede kazalardaki artışın, araç artışıyla orantılı olması da engellendi.
Duble yollar yapılmasa, yollarımız kesinlikle bu kadar aracı kaldırmazdı.

Duble yol çalışmalarından ilçemiz de nasibini aldı.
Aydın-Muğla Karayolu duble ve bölünmüş yol oldu.
Çalışmalar tamamlanma aşamasına geldi.

Şehir içinde devam eden yol çalışmaları tartışmalara neden oldu.
Önce AK Parti ilçe başkanı açıklama yaptı.
Ardından belediye başkanı ve CHP ilçe başkanı açıkladı.

Siyasetin ürettiği hizmet olan duble yol çalışması bizde kavgaya dönüştü.
Erkan Özkaya Belediyeyi suçladı. Belediye Başkanı O’na, “Bilgisi yok” dedi.
Rakibi Tayfun Şahin de, “Çine’ye hoş geldin” diyerek alay etti.

Yani duble yolun başında duble kavga çıktı, kafalar karıştı.
Hangi kavşaklar açık kalacak net bir bilgi yok.
Bekleyip çalışmaların tamamlanmasını göreceğiz.

Beklemeden gördüğümüz bir şey var.
Bir araya gelip Çine için en güzelini yapması gerekenler kavgaya tutuştu.
Kimilerine göre ortaya çıkacak neticeden sorumlu olmamak için.

Bence de öyle.
Keşke en baştan konuşsalardı.
Çalışma bitiyor, duble siyaset başlıyor.

Bu, tok karnına duble porsiyon yemek gibi bir şey.
Bizim için ihtiyaç anında siyaset yapın, çözüm üretin.
Duble olmasına gerek yok, porsiyona da razıyız.

Kavgalarınızı atışmalarınızı da zamanında ve yerinde yapın.
Memleket yok sayıldıktan, soyulduktan ve iklimi bozulduktan sonra harekete geçmeyin.
Kapıya sürgüyü baştan hatta duble koyun.