• 3 Kasım 2014, Pazartesi

Firari mahkûma çok şey borçluyuz

Çine’de geçen hafta Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece cezaevinden bir mahkûm kaçtı. Adam yaralama, hırsızlık gibi birçok suçtan sabıkası bulunun İbrahim Erim, bazı gerçeklerimizi görmemizi sağladı.

Bu olay, en önemli gerçeğimizin dedikodu olduğunu ve yöneticilerin de bundan büyük keyif aldığını bir kez daha ortaya koydu. Çine’de en önemli gündem maddesi firar eden mahkûmla ilgili birbirinden farklı söylentiler oldu. Kimi bacadan kaçtığını, kimi tünel kazdığını, kimi duvarlardan zıpladığını, kimi gardiyan ve nöbetçilerin yardımı ile firar etmeyi başardığını söyledi. Kimi sarışın, uzun boylu, mavi gözlü olduğunu ileri sürdü. Kimileri de esmer, kısa boylu ve şişko bir şey olduğunu iddia etti. Kumral, uzun saçlı olduğunu, hafif şekilde topalladığını söyleyene rastlamak da mümkündü. Uyuyan nöbetçinin silahını da alıp kaçtığı için yollarda çok sıkı arama yapıldığını dillendiren de vardı.

Cezaevinden kaçma şekli, fiziki özellikleri kamuoyuna anlatılmadığı ve fotoğrafı paylaşılmadığı için cezaevinden kaçmayı başardıktan sonra neler yaptığı iddiaları da gırla gitti. Kimileri Mutaflar Mahallesi'nde göründüğünü, kimileri Evciler tarafına doğru gittiğini orada bir hayvan barınağında sabahladıktan sonra yola koyulduğunu söyledi. Çaltı Mahallesi’nde bir eve girip mutfaktaki hazır yemeklerle karnını doyurduğu ve üstüne de değerli birkaç eşya aşırdığı söylentisini ilçede duymayan kalmadı. Ünlüce Mahallesi sınırlarında bir ova evinde görüldüğü şeklinde de iddia ortaya atıldı. Bucak, Cumalı, Saraçlar, Gökyaka, Yörükler, Bahçearası, Doğanyurt, Kabataş, Umurköy, Hallaçlar mahallelerinde görüldüğüne dair çok değişik söylentiler var. “Karahayıt, Dutluoluk, Kavşit, İbrahimkavağı tarafında görüldü” diyenle de karşılaşmak mümkündü.

Gazetecilik mesleğinin var olma sebeplerinden en önemlisi; bir olayı veya konuşmayı kaynağından, olduğu gibi halka aktarmaktır. Kulaktan kulağa yayılan bilgiler ikinci kişide eksilmeye, üçüncü kişide eksildiği yere farklı bir şey eklenmeye ve beşinci kişiden sonra da tamamen çok farklı bir anlam taşımaya başlar. Aktaran çoğaldıkça, bilgi de katlanarak çarpıtılır ve kirlenir. Bu olayla ilgili yaşanan kirlilik ve oluşan kaygı, ilçede görev yapan gazetecilerin değil ilçeyi yöneten ve bu olayla ilgili çalışmaları yürütenlerin eksikliğidir.

Firar eden mahkûma teşekkür etmek istiyorum. Sayesinde ilçemizin güvenlik kamera sistemi eksikliğini bir kez daha, en belirgin şekilde fark etmiş olduk. Koltuğun rahatlığı ve makamın büyüsüne kendini kaptırmış vaziyetteki yöneticilerimizin, böylesine basit bir ihtiyacı karşılayamayacak kadar basiretsiz olduklarını da görme imkânı bulduk. Sırf, birileri para kazansın diye ilçede bazı esnafların dükkânlarına zorla kamera taktırma gücüne sahip olanların, şehrin güvenliği için sistem kurma konusunda cılız kalmalarının nedenini merak etmemek mümkün mü?

Çine’de, kamera sistemi kurulması kimlerin işine gelmiyor, kimler bu durumdan rahatsız oluyor da ilçeyi yönetenler bunu yapmaktan kaçınıyor? Soruyorum. Ey Çine halkı, siz de sorun. Sizin 300 bin TL’nizi, kişisel yatırımıyla ilgili ihtiyacı olduğundan, TEİAŞ’ın yapması gereken trafoya harcayan Osman Aydın, neden ilçenin güvenlik kamera sistemine 60 bin TL harcayamamış? Sonu 999, 888, 777, 555 diye biten plakalardan alınan paralar böylesine önemli bir ihtiyaç varken, nerelerde harcanmış? Musluğun başındaki AK Parti’nin Çine’deki yöneticileri, ilçenin bu ihtiyacı için tepelerden hiç mi kaynak bulamamış? Parti kanalıyla işe girenlerden aldıkları paralardan birazını bu iş için verseler olmaz mıymış? Kendi düğününde yüzlerce kişi toplamayı başaran ve altınları torbaya sığdıramayan eski kaymakam, gücünü böyle elzem bir konuda neden kullanmamış?

Yukarıdaki sorular eskilereydi. Mevcutlar, siz hala neyi bekliyorsunuz? Kendilerine çalışarak, prim yaptıklarından dolayı mı sizden öncekilere özeniyorsunuz?

Bu sorular cevap bekliyor.

Firar eden mahkûm mu; bu işi Çine halkı çok abarttı. Başka cezaevlerinde de zaman zaman meydana gelebiliyor. Ne ilk, ne de son olacak.

Önemli olan şu;

Bakalım bu hadiseden kimler nasıl ders alacak? 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.