• 26 Nisan 2013, Cuma

Aydın İl Emniyet Müdürü

Aydın İl Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel'in Aydınpost Gazetesine yaptığı açıklamalar çok güzeldi.
"Bırakın işimizi yapalım" diyerek, işlerine karışmaya çalışanlara sert bir dille yanıt veriyordu.
Memleketin böyle açık sözlü, dürüst bürokratlara ihtiyacı var ama benim kafama takılanları da sormadan edemeyeceğim.

Sayın Temel;
01 Haziran 2012'de Çine'de bir törene katıldınız. Çoğunluğunu madencilerin oluşturduğu bağışçılar tarafından Çine Toplum Destekli Güvenlik Hizmetlerini Güçlendirme Derneğince İlçe Emniyet Müdürlüğüne alınan ve genelde makam aracı olarak kullanılan aracın teslim töreninde konuştunuz.

“Kuşadası ve Nazilli’den sonra Çine’de Emniyetimize araç bağışlanıyor. Nazilli’de üç araç alındı, teslim törenine gitmedim ama bir araç olmasına rağmen Çine’ye geldim. İmkânlar açısından Nazilli’nin üç araç almasının kolay ama Çine’nin bir araç almasının zor olduğunu bildiğim için bu törene katıldım. Bu bağış bizim için çok değerli" dediniz.
Hoşgörünüze sığınarak, "Böylesine değerli bağışları yaparak sizin ve teşkilatınızın ruhunu okşayanlar da; işinize karışılmasından rahatsızlık duyduğunuz kesimin içinde yer alıyor mu yoksa böyle bir şeye hiç gerek olmuyor mu?" diye sormak geliyor içimden...

O tören sonrası 6 Haziran 2012'de kaleme aldığım şu yazıyı da yeniden paylaşayım;
DEVLETİ KÜÇÜK DÜŞÜRMEK
Büronun hemen altında karşılaştık.
“Abi görüşemiyoruz” dedim.
“Sorma Eminim çok yoğunum” dedi.
Yeni işi Jandarma arabalarını gözetlemekmiş.
Ova, bayır, dağ, taş demeden sürekli takipteymiş.
Maden kamyonları caza yemesin diye bu işi yapıyormuş.
“Bir tonaj cezası 7 bin TL, buna güç mü yeter” diyordu.
Rekabet şartları ve girdi maliyetlerini gerekçe gösterdi.
Kamyonların tonajlı çalışmak zorunda olduğunu işaret etti.
Bu sohbetten 20 dakika sonra bir tören vardı.
Bir dernek, bir kuruma bağışlarla araç almıştı.
Törenle bunu kullanacak kuruma teslim ettiler.
Aracın önünde duran tabelaya baktım.
Bağış yapan firma ve kişilerin adları vardı.
Birçoğu tonajlı yük çeken ya da çektirenlerdi.
Tonaj cezası 7 bin TL
Bir ceza kadar bağış yapmak çok mu?
Ticari açıdan en doğrusunu yapmışlar.
Yanlış olan böyle bir bağışı kabul etmektir.
Yarın birine ceza kesseler, arada dernek yönetimi kalır.
Doğru olan vazifeni yapmaktır.
İhtiyacını da, temsilcisi olduğun devletten almaktır.
Ceza yazdıkların ya da denetlediklerine el açmanın tek tanımı vardır:
DEVLETİ KÜÇÜK DÜŞÜRMEK! 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.