• 27 Mart 2013, Çarşamba

O kadının günahı ne?

"Ağabey pavyondan içeri bir girdim, bizim tanıdık. Hani falan köyden, filanca ağabey var ya; işte o. Hayvan satmaktan geliyormuş. Önünde bir tutam 200 TL'lik, bir tutam da 100 TL'lik banknotlar duruyor. Gelen kadına takıyor. Biri gidiyor, diğeri geliyor. Adamdaki itibarı bir görsen; aklın durur" diye anlatıverdi bir çırpıda.

"Yapma gözüm, senin orada ne işin var?" sözüme yanıtı, "Ağabey bir bilsen kimler kimler gidiyor. Çine'de gitmeyen yok. Falanca sarraf, filanca tamirci, fişmanca esnaf, x şirketin bilmem ne müdürü, üst düzey bürokratlar vs. Köylüler hep orada. Şehirden gelenler keyif çatıyor, alem yapıyor, ama köyden gelenlerinki bir nevi enayilik. Cebindeki parayı işletmeci veya çalışanlar görürse yandı o köylü; bitene kadar hepsini alıyorlar. Adam yanına oturan 18'lik kızın 'Aşkım' demesine bitiyor. Kalkıp dans ediyorlar, başında konfetiler patlatılıyor. Mutluluktan uçuyor. Para bitti mi de, itibar da bitiyor. Konsomatris uğruna tarla satanlar bile var. Karısına yılda 3 metre basma almıyor, ama pavyondaki kadına bin 700 liralık akıllı telefon alıyorlar" oldu.

Bahsettiği bir çok insanı ben de şahsen tanıyorum. Hepsinin eşlerini de biliyorum. O kadınlar o kadar zor şartlarda kazınıyorlar ki; pavyonda harcanan o paraları. Sabahın köründe kalkıp inekleri elleriyle sağıyor, pisliklerini temizliyor ve yemliyorlar. Sonra da çapa elinde tarlaya gidiyorlar.

Pavyondaki kadınlara da şunu diyorlarmış kocaları, "Benim kadın bok kokuyor, elleri paramparça ve cazibesi yok. Siz, on numara avratsınız."

İyi de ağabey; hayvan baktırmaz, tarlaya götürmez ve pavyondakiler kadar yatırım yapsan emin ol oradakilerden on numara daha üstün olur senin avrat da...

Ama ağam biliyor, o zaman kendisi köpek gibi çalışmak zorunda ve yemiyor...

Yemediği için de kadını çalıştırıyor, kazandığını 'on numara' diye tanımladığı avratlarla yiyor.

Peki, daha gepgenç kız iken aldığın, duruma göre 2-3 ya da 4-5 tane doğurttuğun ve yıllardan beri de köle gibi çalıştırdığın o kadının günahı ne?

Ne biliyor musunuz; bu ilçeyi yanlış insanların yönlendiriyor olması.

Doğru insanlar yönlendiriyor olsa; Çine'mizde böyle mekanlar olmaz. Meyilli olanlar ve imkanı bulunanlar mutlaka gidecek yer bulur ama saf, temiz insanlar kahvehane sohbeti özentisine kapılarak buralara düşmez.

Durum yönlendirenlerin işine geliyor demek ki...

Uyanın ablalar, önce kocalarınızı dizginleyin. Sonra da bu ilçeyi yönlendirenleri düzgün insanlardan belirleyin.

Siz isterseniz yaparsınız...

Sözün bittiği an: Arkadaş demez mi, "Ağabey be; insan hikayelerini dinleyince içi parçalanıyor, pavyondaki kadınlar gerçekten kader kurbanı..." 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.