Siz hiç noterde yevmiye ile mühür basan hamal tanıdınız mı?
Ben tanıdım.
Nuri Güneri... (Hamal Nuri)
Öyle sıradan bir hamal değildi, Nuri abi.
Uyanıklığı, zeki oluşunun bir göstergesiydi.
Onu bir beyaz eşya mağazasında buzdolabı taşırken de görebilirdiniz,
Zengin bir zatın evinin bahçesini bellerken de...
Çine’de hamallık denince akla gelen ilk isimlerdendi.
Markaydı...
Çine çarşısının sembollerindendi...
Para kazanmayı, kazancını artırmayı sever ve bilirdi.
Sosyal yönü de vardı.
Kızının öğrencisi olduğu dönemlerde Çine Sağlık Meslek Lisesi Okul Aile Birliği Başkanlığı bile yaptı.
Okulun sorunlarını çözmek, ihtiyaçlarını karşılamak için gündem oluşturmayı ve bu konuda bizi kullanmayı iyi bilirdi.
Kaç defa haber yaptık, onunla...
Ramazan Bayramının ikinci günü Çine’de kayınpederimin evinin balkonunda otururken duydum anonsu...
“... Nuri Güneri vefat etmiştir...”
İnanmadım.
“O değildir. Aynı ada sahip yaşlı bir amcası vardır, o ölmüştür’ diye düşündüm.
Arçelik’te çalışan kuzenim Fikret’i aradım, o da şaşırdı.
“Abi ben öğrenir hemen dönerim” dedi.
Maalesef vefat eden Hamal Nuri imiş.
Kalp krizi geçirmiş, ameliyat olmuş, yoğun bakımdan çıkamamış...
Allah rahmet eylesin.
Mekanı cennet olsun.
Ailesine sabır dilerim.
Eski ADÜ Rektörü Prof. Dr. Şükrü Boylu’nun, “Yükünü bırakıp gitti...”
Yorumu çok güzeldi.
İşini çok iyi yapan bu adam için üstüne söylenecek tek şey;
İz bıraktı.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.