• 30 Temmuz 2012, Pazartesi

O kızın köyü

Oradaydık.
Gurur ve coşkularına ortak olduk.
Uçuyorlardı.

- Ana caddeye adını vereceğiz
- O’na yemeni örüyorum
- Bende O’nun gibi sporcu olacağım

80’lik nineler ve dedeler de kahveye geldi.
Sabaha kadar maçını izledik.
Yenildik ama ezilmedik.

Olimpiyat Gururumuz
Bahar Toksoy’un köyünü,
çooooook hoş bulduk.

Övgüler bitmek bilmedi.
Köylüler babasına da hayrandı.
Dedesi de takdire şayandı.

Kahvede ikramların ardı arkası kesilmedi.
Her şey mükemmeldi.
Atmosfer yaşanmaya değerdi.

Bir eleştiri geldi, Çine’nin büyüklerine.
“Çine’mizi ulusal platformda temsil eden
Harun için ortalığı ayağa kaldırdılar.
Bizim kızımız uluslararası platformda temsil ediyor.
Neden Çine’mizde yetkililer buna sahip çıkmıyor?”

Haklıydı Bahar’ın babasının kuzeni.
Ama bilmediği bir şey vardı.
Harun, ekrandan falancaya veya filancaya teşekkür ediyordu.

Çine, yönetenlerin umurunda değil ki.
Onlar için kendileri ve temsilcisi oldukları lobileri önemli.
Çine için kafa yormaya emek harcamaya hiç değer mi?

Sen merak etme dayı.
Tarihe not düşülüyor.
Bahar da, onlar da…

Onlar Çine’ye de sahip olsalar.
Fark etmiyor.
Bizim için sizin samimiyetiniz değerli.

Hem onlar sahip çıkarsa anlık olursun.
Sonra sırtlarını dönerler, unutulursun.
Bana inanmayanlar, Harun’a sorsun.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.


Bugün için kayıtlı nöbetçi eczane bilgisi bulunamadı.